Çocukla iletişim becerilerinin yetersiz olması (tükenmişlik)
Çocuk gelişim
dönemlerinin gözardı edilmesi
Öğrenme
psikolojisine ait donanım eksiklikleri
Çocuklarda
Kan Şekeri Ölçüm Güçlükleri
Çocukların
fiziksel yakınmaları
Okul ve diğer
fiziksel koşulların uygun olmayışı
Koruyucu hatta
bağımlı anne tutumları
Hemşirenin
duygusal yaklaşımları
Kan şekeri
ölçümünde bireysel öneriler
Yeme
Davranışını Değiştirme Güçlükleri
Çocuğun
engellenmeye karşı verdiği tepkiler
Ailenin yeme
alışkanlıkları(yöresel farklılıklar)
Hızlı ve
hazır yiyeceklere yönelim
Anne ve
yakınların duygusal tepkileri
Şeker ve
karbonhidrat yüklü yeme alışkanlığı
Koruyucu Aile
Tutumları
Aile ile
diyabet yönetimi konusunda düşük işbirliği
Ailenin
gizlenme ve gizleme tutumları
Koruyuculuğu
abartma / bağımlı ilişki
Anksiyöz
davranışların çocuğa yansıtılması
Gergin
anne-çocuk ilişkisi
Gerekçeler
Çocuğa
yaklaşımı içeren pedogojik formasyon ihtiyacı
Gelişim
dönemlerine ilişkin bilgi eksiği
Çocuğa
yaklaşım konusunda metodolojik yaklaşım eksiği
amaçlar
Diyabetli
çocuğa bütüncül yaklaşımı sağlamak
Diyabetli
çocuğu diyabetten bağımsız- diyabetle beraber yorumlamak
Diyabet
eğitim hemşiresi ile diyabetli çocuk arasındaki ilişki kalitesini artırmak
Hedefler
Pediatri
diyabet hemşirelerinin pedogojik formasyon düzeylerine katkı
Çocuğa ve
ergene yaklaşımda bilimsel alt yapının kazandırılması
Çocuğa
terapötik yaklaşım için gerekli modellerin kazandırılması
Çocukla ve
ergenle terapötik iletişim kalitesinin artırılması
Yöntem/süre
Gelişim
dönemlerinin tanımlanması
Öğrenme
yaklaşımının tanımlanması
Davranış alt
yapısının tanımlanması
Çocukla
İlişki Kurma Güçlükleri
Gelişim
Dönemleri
Duyusal Motor
(Duyu Hareket/Duyu-Devinimsel) Dönemi (bebeklik) (0–2 yaş)
Dış dünyayı
keşfetmede duyularını ve motor becerilerini kullanır.
Nesnelerin
sürekliliği (kalıcılığı) kazanılır. Örneğin; 6 aylık bir bebek gözünün önündeki
bir nesne kaldırıldığında, yok olduğunu, böyle bir nesnenin evrende
bulunmadığını düşünür.
Nesne
sürekliliğinin kazanılması ile bir nevi düşünme başlar.
Çocuk dünyayı
zihninde temsil etmeye başlar.
0-2 Yaş
Dönemi Öğrenme Özellikleri
Deneme –
yanılma yoluyla öğrenme. Örneğin; 5 aylık bir bebek bir battaniyenin üzerindeki
topu uzanarak almaya çalışır ve bunu başaramazsa vazgeçer. 10 aylık
bir bebek ise uzanarak topu elde edemiyorsa, (yeni öğrenme şemaları kazandığı
için) başka yollar arar ve battaniyeyi kendisine doğru çekerek topu elde eder.
Taklit Ederek
Öğrenme
Taklit, bir
davranış örneğini ya da modelini takip ve kopya etme yeteneğidir. Yeni doğan
bebek ellerini açıp kapayabilir. Bu davranış, yakalama refleksiyle ilgilidir.
Eğer, anne bebekle oynarken ellerini açıp kapamaya başlarsa bebek bir süre
sonra onu taklit edecektir.
Tepkisel
Öğrenme
Döngüsel
tepki; çıngırağa vuran çocuğun hoşuna gitmesi sonucu tekrar çıngırağa vurması
gibi. Ayağını salladığında bebek beşiğinden ses çıkarsa, sesi çıkarmak için
ayağını sallama hareketini tekrarlar.
Devresel
tepki; çocuk yaptığı bir davranışı tekrarlamaktadır. Örneğin, bir espri öğrenen
çocuk, o espriyi etrafındaki yetişkinlere “gına gelinceye” kadar tekrar eder.
Bu, çocuğun ilgili olayı özümlemeye çalıştığını gösterir.
İşlem Öncesi
(ilk çocukluk) Dönemi (2 – 6 yaş)
Somut
operasyonları içerir. Örneğin;
uzun
bardaktaki su ile geniş bardaktaki su miktarlarının aynılığını kavrayamadığı
dönemdir.
Dönemin Önemli
Özellikleri
Odaklaşma:
Dikkati, bir olayın ya da nesnenin diğer yönlerini dışarıda bırakarak yalnızca
bir yönüne yoğunlaştırma eğilimine, odaklaşma denilmektedir.Örneğin, dört
çeyrek elmanın, elmanın tamamından fazla olduğunu düşünmesi ya da karşıdan
karşıya geçerken baktığı yönü unutması, tek yöne bakması gibi.Tıpkı kan şekeri
ölçümünde sadece canının acıyacağına dikkat etmesi ve diğer detayları görmemesi
ya da sadece yemeğinin kesildiğine dikkat etmesi gibi.
Akıl yürütme
başlıyor, ancak tek yönlü!
Tersine
çevirememe: Bir işlemi tersinden düşünemezler. Bir bardaktan sürahiye
boşaltılan suyun tekrar bardağa doldurulması halinde önceki düzeyine geleceğini
düşünemezler. A=B dir, fakat B=A değildir. İlk akıl yürütmeyi kullanma
faaliyetleri başlar. Tek yönlü mantık yürütme. Bir kere kan şekeri ölçümünün
yeteceğini düşünme ya da bir öğün sebze yemenin yeteceğini düşünmek gibi.
Bencillik,
doğal gelişim aşaması!
Ben
merkezcilik: Çocuğa göre dünyanın merkezi kendisidir. Kendisinin bildiğini
herkesin bildiğini ve kendisinin gördüğünü herkesin gördüğünü düşünür.
Kendisini başkasının yerine koyamaz. Başkasını kendi yerine koyar! Kan şekeri
ölçümü sırasında canının yanmasını anne-babaya yansıtması gibi,bu da durumu
zorlaştırır.Dolayısıyla canının yanmayacağını söylemek yararsızdır.
ÇOCUKLUK
FANTEZİLERLE DOLUDUR…
Monolog:
Çocuklar bir arada toplu konuşma halinde etkileşime girer… Sadece kendi
konuşmasıyla ilgilenir. Dikkat ! sizi dinlemiyor olabilir.
Animizm:
Yaşayan ve yaşamayan nesneler arasında ayrım yapamama durumunda ortaya çıkan
karmaşadır. Çocuk, cansız nesnelere canlılık özellikleri yükler.Kim bilir? Kan
şekeri ölçüm cihazı bir canavardır, keşfet!
Özelden Özele
Akıl Yürütme
Olayları
yalnızca geçirdiği yaşantılara bağlı olarak tek yönlü düşünebilme özelliğidir.
Her sabah kahvaltısında yumurta yiyen bir çocuk bir gece misafir olarak kaldığı
arkadaşının evinde sabah uyandığında yaptığı kahvaltıda yumurta yememiştir.
Annesi ona “kahvaltı yaptın mı?” diye sorduğunda çocuk “kahvaltı yapmadım”
(yumurta yemediği için) demiştir.Dikkat! Belki de hamburger,
yemekten sayılmıyordur.
HER ŞEY
MÜMKÜN!
Sembolik oyun
ve düşünme: Çocuk hayal gücünü kullanarak düşünür. Çubuğu tabanca gibi
kullanır. Boş çay fincanında çay varmış gibi içmeye başlar. Nesneleri başka
şeylerin yerine kullanabilir. İnsülin iğnesi kim bilir neyi sembolize ediyor?
Sınıflama
Maddeleri
sadece bir özelliğine göre sıralayabilir ve sınıflandırabilir. Örneğin, çocuğa
10 tane topu vererek sadece renklerine göre sınıflandırmasını bekleyebiliriz.
Somut
işlemler dönemi (6-12 yaş)
Odaktan
uzaklaşma var. Herhangi bir nesnenin biçimi ya da mekandaki konumu
değiştiğinde miktar, ağırlık ve hacminde değişiklik olmayacağı -aynı
kaldığı anlayışı - ilkesidir.
İşlemleri
tersine çevirebilir.
Sınıflama
yapabilir.
Mantıklı
düşünme başlar.
İŞLER
KOLAYLAŞIYOR MU?
Evet,
nispeten daha anlaşılabilir bir dönem ,ancak mantık yürütme çok sağlam.
İkna edilmesi
zor! Asla ikna etmeye çalışmayın, işbirliği ortamı yaratın; çünkü artık o bir
karakter.
Kritik Faktör
Herhangi bir
dönemin sağlıklılığı, sonraki gelişim döneminin sağlıklı
geçirilmesinin belirleyicisidir.
Karşılaşılan
güçlük, genellikle bir önceki dönemin sağlıklı geçmeyişinden kaynaklanır. Bu
noktada diyabet, çocuk gelişimini olumsuz etkileyebileceğinden titizlikle ve
gelişim dönemlerinin özelliklerine göre yönetilmelidir.
Öğrenme
Psikolojisi Temel Kavramları
Öğrenme,
yaşam boyu süren davranış değişikliği sürecidir.Yaşama tutunmamızı sağlayan tüm
kazanımlar öğrenme sürecinin parçasıdır.
Davranış
değişikliği yeni bir öğrenme sürecidir!
Öğrenme
gerçekleşirse davranış değişir.
Her birey
için ayrı öğrenme metodları geçerli olabilir.
Öğrenme,
muhakemenin temel basamağıdır.
Öğrenme,
davranış ve tepki dağarcığını geliştiren en temel prosestir.
DAVRANIŞ:
İnsanoğlunun
belirli bir durum karşısında verdiği tüm tepkilerdir.Boşlukta bir insan
davranışından bahsedilemez.
Öğrenilmiş
Davranışların Özellikleri
Davranış
değişikliği gereklidir.
Tekrar
Deneyim
Kavrayış ve
anlama
Taklit etme
yoluyla gerçekleşir.
Etkili
öğrenme için doğru takviye gereklidir!
Doğru ödül
kullanımı(her gün dediklerinizi yapıyorum, ama şekerim düşmüyor…)
Kazanılan
yeni davranışın yararlarının görülmesi(kan şekerimi ölçmem ne işe yaracak?)
Kazanılan
yeni davranışın fonksiyonel, kullanılabilir, işe yarar olması. Kullanılmayan
bilgi işe yaramaz.(diyabet ne demek)
Öğrenme için
en gerekli koşul güdülenme yani yeni bir ihtiyacın belirmesidir(diyabet eğitimi
hangi ihtiyacımı karşılayacak?).
Kalıcılığı ve
davranış değiştirme gücü en yüksek öğrenme, kavrama yolu ile gerçekleşen
öğrenmedir.
Dikkat!
Ceza öğretici
değildir.
Tehdit
öğretici değildir.
Bilakis
istenmeyen davranışın kalcılığına katkı yapılmış olur.
Kör
olursun,sakat kalırsın,ayağın kesilir…Gerçekten bu kaygı pompalayan yöntemin
işe yaraması mümkün mü? Değil, çünkü anksiyete artışı muhakemenin bozulmasına
hizmet eder!
Çocukla
Terapötik İletişimin Esasları
Çocuk,
yetişkinden ayrı bir birey
Değer görmek
ister.
Güvenmek
ister.
Anlaşılmak
ister.
Saygı ister.
Pedegojik
formasyon
Çocuk
psikopatolojisi hakkında optimum bilgi
Diyabetli
çocuğa yaklaşın,
uzaklaşmayın!
uzaklaşmayın!
Duygularını
ifade etmesine izin verilmeli.
Duygu dünyası
keşfedilmeli.
Etkileşime
özendirilmeli.
Kurulan
ilişkilerin diğer ilişkilerden farklı olduğu gösterilmeli.
Ailesi ile
iletişim becerilerinin geliştirilmesine yardımcı olunmalı.
Beden bazen
her şeydir!
Beden imajı
güçlendirilmeli.
Telafi edici
stratejiler denenmeli.
Öğrenme
özellikleri anlaşılmalı.
İnatlaşmamalı!
Çocukla
İletişimde Yapılan Hatalar
Ebeveyn
rolüne girilmesi
Akıl
verilmesi
Emir kipleri
ile konuşulması
Korkutulması
Cezalandırılması
Adam yerine
konulmaması
Takdir
edilmemesi
Ödül
prensiplerinin doğru uygulanmaması
Güç kullanma,
güçlendirmeyi dene!
Yargılamamalı.
Güç ilişkisi
kurulmamalı, güçlendirme stratejilerine baş vurulmalı.
Sadece eğitim
odaklı olunmamalı.
Unutulmamalıdır
ki onlar daha çocuk…
Kan Şekeri
Ölçümünde Yaşanan Zorluklar
Çocuklarda
Kan Şekeri Ölçüm Güçlükleri
Çocukların
fiziksel yakınmaları
Okul ve diğer
fiziksel koşulların uygun olmayışı
Koruyucu hatta
bağımlı anne tutumları
Duygusal
hemşire yaklaşımları
Kan şekeri
ölçümünde bireysel öneriler
Fiziksel
Yakınmalar
Çocuklar
fiziksel acıya karşı oldukça duyarlıdırlar, ancak abartma eğilimi çok
yaygındır.
Odak
olarak direncini fiziksel olarak ifade eder.
“Acıyor”
ifadesi çocuk dilinde reddediş anlamına gelir.
Reddediş
sadece kan şekeri ölçümü için değil, sürecin tamamı ve kişileri reddediş
anlamına gelir.
Direnci
Ortadan Kaldırmak İçin Terapötik Adımlar
Doğru ilişki;
güven veren,ilişkinin farklılığını ortaya koyan samimi ve içten yaklaşım, ancak
abartıya kaçmadan. Çocuklar abartıyı hemen fark ederler.
İlişki kurmak
için acele etmeyin! Çocuğun size güvenmesi için zamana ve kendince gerekçelere
ihtiyacı vardır.
Doğrudan ilk
görüşmede eğitim vermeyin! Öncelikle çocuğun dünyasını, kullandığı
sembolleri,içinde bulunduğu gelişim dönemini anlamaya çalışın.
İlk görüşmede
mümkünse oyun oynamayı seçin. En sevdikleri oyunu seçmek ilişkiyi
güçlendirecektir.
Aile ve
arkadaş ilişkilerindeki patikayı tespit etmeye çalışın.
Direnç hemen
ortadan kalkmaz!
İkinci görüşme
için hazırlanın.
İlk görüşmeye
ait çocuğun izlenimlerini isteyin.
Çocuğun
yanında aile ile görüşmeyin.
İkinci
görüşmede bol bol konuşturun. “sıcak sandalye” gibi sondaj yöntemlerine baş
vurabilirsiniz.
Çocuğa niçin
burada olduğunu ince bir üslupla sorarak farkındalığını, motivasyonunu ve
hastalığı hakkındaki düşüncelerini aktarma fırsatı verin. Örneğin “ne için
burada olduğunu düşünüyorsun Ayşe?”
“Geçen
seferki oyunumuzdan hoşlandın mı?”
“Buraya
isteyerek geldiğini sanmıyorum?”
“Ben de olsam
isteyerek gelmezdim” gibi empati içeren sorular ve düşüncelerle süreci
işletmeye devam edin.
Güven
oluşumunu test etme vakti…
Ona dokunmaya
çalışın( saçlarına ya da omzuna). Temasa tepkisini gözleyin.
Ona
güvendiğinizi hissettirin. Bir sırrınızı paylaşabilirsiniz, örneğin
çocukken başınızdan geçmiş x bir yaşantıyı paylaşabilirsiniz. Böylece
kendini değerli hissedecektir.
Sizin
hakkınızda ne düşündüğünü sorun; bu, yanlış algıyı düzeltmenize katkı
sağlayacaktır. Böylece ona yardım için var olduğunuzu ifade edecek
fırsatı yakalamış olacaksınız. Bu durum da aranızdaki terapötik ittifakı
güçlendirecektir.
Eğitim
Hamlesi İçin İlk Denemeler
Kan şekeri
ölçümünü hastalığın bir parçası haline getirmeyin.
Bilakis çözüm
için bir adım olarak sunun.
İyileşmek
istediğine göre en kolay adımı seçtiğinizi ifade edin.
Aslında
fiziksel yakınmalarının bir reddediş olduğu bilgisini verin ;”Ayşe aslında
canını acıtan şey hastalığın kendisi olabilir mi?”
Eğer cevap
“evetse” hadi o zaman mücadele etmeye başlayalım!
Kritik
Faktörler
Tutarlı olun.
Samimi olun.
Aceleci
olmayın.
Anlamaya,
gerçekten anlamaya çalışın.
Unutmayın,
çocuğa ulaşmanın en iyi yolu çocuk olmaktır!
Okul Ortamının
Düzenlenmesi
Okul
idaresini bilgilendirme
Öğretmeni
bilgilendirme
Mümkünse
yakın arkadaşlarının ailesini bilgilendirme
Alay
edilmesinin ve dikkat çekilmesinin önüne geçme
Damgalanmasının
önüne geçme
Sınıf
bilinçlendirilmesi vs… Örneğin, bulaşıcı olmadığını anlatmak bile işe yarayan
bir bilgidir.
Koruyucu
Anne-Baba Tutumları
Etkin
bilinçlendirme
Bağımlılığın
zararlarının ortaya konulması (Örneğin bu aşırı bağımlılığın çocuğun kendine
olan güvenine zarar verdiğinin ve yetersizlik hislerine neden olduğunun altının
çizilmesi)
Anksiyetenin
çocuğun öz denetimini olumsuz etkilediğinin aktarılması
Çocuğun öz
yeterliliği için fırsatlara ihtiyacı olduğunun anlatılması
Aile
bilinçlendirmelerinde,aile tipine göre bazen rasyonel,bazen duygusal, bazen de
değer yargıları ile ilgili kanalları denemekte fayda olabilir.
Yeme
Davranışı ve Pediyatrik Obezitede
Karşılaşılan Güçlükler
modül I -B
Karşılaşılan Güçlükler
modül I -B
Pediyatrik
Obezitenin Psikolojisi
Pediyatrik
Obeziteye ve Yeme Davranışına Terapötik Yaklaşım İlkeleri
Obeziteye
Neden Olabilecek Risk Faktörleri
1. Bebeklikte
çok fazla süt
2. Çok
fazla gazlı içecek
3. Çok
fazla meyve suyu
4. Ketçap
veya mayonez kullanımı/aşırı kullanımı
5. TV
önünde yemek yemek
6. Günde
2 saatten fazla TV izlemek
7. Abur
cubur yemek
8. Arabada
yemek yemek
9. Kahvaltı
etmemek
Obezitenin
Gelişimine Etki Eden Değişkenler
Çevre
Aile
değişkenleri/Genetik
Obezitenin
gelişiminde genetik bağlantı olduğuna dair genel bir konsensus (Myer &
Stukard, 1993)
Aile
değişkenleri/Ortak Alan
Obezitenin
Gelişimine Etki Eden Değişkenler
Çevre
Aile
değişkenleri/Genetik
Obezitenin
gelişiminde genetik bağlantı olduğuna dair genel bir konsensus (Myer &
Stukard, 1993)
Aile
değişkenleri/Ortak Alan
Bebek ve
küçük çocuklarda, ailenin besin tedariği ve evdeki aktiviteler açısından önemi
büyük.
Açlık ve
doyum noktalarının düzenlenmesini etkileyebilir.
Obezitenin
Gelişimine Etki Eden Değişkenler
Azalan
fiziksel aktivite şansı
Oturarak
yapılan aktivitelerin artması
Yüksek yağlı
ve yüksek kalorili yiyeceklerin artması
Psikolojik
Değerlendirme
Psiko-sosyal
bağlantılı
“Çocuklukta
ve gençlikte obez olmak birçok olumsuz psiko-sosyal durumla bağlantılıdır.”
(Jelalian & Mehlenbeck, 2003, p. 530).
Sosyal
problemler ve açıklar
Depresyon
“Obezite,
depresyon semptomlarıyla pozitif korelasyon içerisindedir.”(Erickson, Robinson,
Haydel, & Killen, 2000)
Depresyon
Hakkında 5 Uyarı Sinyali
Üzgün,
kaygılı veya “boş” ruh hali
-“Son
zamanlarda kendini üzgün, endişeli ya da farklı hissettin mi?”
2. Düşen
okul performansı
-“Okulun
artık daha zor olduğunu veya eskisi gibi her şeyi kolay yapamadığını farkettin
mi?”
Doğru Sorular
3)
Keyif/ilgi alanlarının veya spor aktivitelerinin azalması
-“Eskiden
hoşuna giden birçok şeyden artık keyif alamadığını düşünüyor musun?”
4) Çok
az veya çok uyumak
-
“Eskiden uyuduğuna nazaran daha fazla veya daha az mı uyuyorsun?”
5) Kilo
ve ve iştahta değişim
-“Son
zamanlarda iştahın değişti mi?”
İçinde
Bulunulan Döneme Ait Psikolojik Özellikler
Özgüven
Fiziki ve
genel anlamda düşük özdeğer(Braet, Mervielde, & Vandereycken, 1997)
Özgüven, okul
çağı ve gençlik arasında düşer(Strauss, 2000).
Önemli,
Çünkü…
Fiziksel
aktiviteye nazaran düşük yeterlilik (Trost, Kerr, Ward, & Pate, 2001)
Yaşam
kalitesi (JAMA, 2003)
Obez
çocukların ölçülen yaşam kalitesi pediyatrik kanser hastaları kadar düşük.
Özbenlik
saygısının düşmesi uyumu imkansız kılabilir…
Psikolojik
Değerlendirme
Yeme
Bozuklukları
Obezlik yeme
bozukluğu gelişimi için büyük bir risk faktörüdür (Fairburn, Welch, Doll,
Davies, & O’Conner, 1997).
Yeme
Bozukluğu
Tatminsizliğin
olduğu durumlarda aşırı yemek yeme, Bulimia Nervosa’nın
karakteristik özelliği (DSM-IV; Amerika Psikiyatri Birliği).
Terapötik
Yaklaşım
Geçmiş
hakkında bilgi almak
Aşağıdaki
alanları değerlendirmek faydalı olabilir:
Sosyal
fonksiyonlar
Kişilikle
ilgili kavramlar
Ruh hali
Yeme
bozuklukları
Yeme
alışkanlığı belirleyicilerini yok saymayın!
Yemek yemek
öğrenilen bir davranıştır!
Çevresel ve
İçsel Düzenleme
Davranışsal
değişiklikler
Fiziksel
aktivite ve diyeti kendi kendine gözleme
-Uyarıcı
kontrolü
Başarıyı
sağlamak için çevreyi değiştirmek ( evde gazlı içecek bulunmaması)
-Ödüller
koymak (pozitif şartlanma)
Diyet ve egzersizdeki
iyileştirmelerle, pasif yaşam tarzı ve kilo oranındaki
düşüşleri ödüllendirmek
Davranış
Değişikliği Hedefleri
Hayat
tarzındaki değişimleri öğret, gözle ve destekle!
Yüksek yağlı,
besin değeri düşük yiyeceklere erişimi kısıtla!
Farklı
alışveriş et!
Kan şekeri
ölçümü ile korele et ve ödüllendir!
Başarabileceği
küçük adımlar seçin…
Fiziksel
aktiviteyi arttırın.
Durağan ve
tembelliği arttıran aktiviteleri azaltın.
Ruh halini
değiştirmek veya etki için yiyecek kullanmayın.
Çevre
baskısıyla baş edebilmek için metodlar geliştirin.
Yiyecek
tüketimini arttıran hareketlerden kaçının.
Hedef
Belirlerken;
Problemi
keşfetmek
Geçmişte ne
yaradı, ne yaramadı?
Problemin
anlamını belirlemek
Düşünceler,
engeller, maliyet, değişikliğin yararları
Gerçekçi
hedefler tespit etmek
Bir hareket
planına karar vermek
Basit, belli,
rutinin bir parçası olacak
Sonuçları
gözden geçirmek
Stratejileri
değiştirmek
Uygulanabilir
adımlar olmasına dikkat!
Çocuğun veya
gencin kilo kaybı için motivasyonunu değerlendirin.
Çocuğun
kilosu hakkında endişesi var mı?
Çocukla alay
ediliyor mu?
Çocuk
etrafındaki diğer çocuklara ayak uydurup fiziksel aktivitede onlarla beraber
olabilir mi?
Eğer
motivasyon aile kaynaklıysa, aile müdahalesi gereklidir.
Eğer çocuk
motiveyse, çocuğa sağlıklı davranış biçimi öğretilebilir.
Aile işin
içinde olmalı!
Aile bazlı
müdahaleler
Bütün aileyi
toplayın.
Sağlıklı
alışkanlıkların bütün aile üyelerinin yararına olduğu fikrini destekleyin.
Ebeveynlerin
evdeki yiyecekler üzerinde sorumluluk almasını destekleyin.
Özel
günlerde, yemek haricinde de olacak aktiviteleri destekleyin.
Yiyeceği bir
ödül olarak kullanmayın.
Ailelerin TV
izleme oranını gözlemlemesini destekleyin.
Hareket
zamanı
Kişi bazlı
müdahaleler
Çocuk veya
genci kendi fiziksel aktivite ve yeme alışkanlıklarını gözlemlemesi konusunda
cesaretlendirin.
Mantıklı ve
davranış odaklı hedefler koyun.
Daha sağlıklı
yeme alışkanlıklarını destekleyin.
Fiziksel
aktivitede artışı destekleyin.
Kiloyu
haftada bir kontrol edin.
Kan şekeri
ölçümü ile uyumu gösterin.
Özetle…
Bilgiyi
arttırırın.
Yararları
anlaşılır kılın.
Risk
uyarılarını abartmayın.
Sonuçlar
hakkında düşünmeyi sağlayın.
Sağlıklı
olmanın düşünü kurdurun.
Sorundan
uzaklaşmayın.
Odaklaşma
hatasına düşmeyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder