7 Ağustos 2015 Cuma

PARKİNSON VE UNUTKANLIK


PARKİNSON VE KOGNİSYON(BİLİŞSEL İŞLEVLER)

Demansı olmayan Parkinsonlularda, hatta erken evrelerde çeşitli bilişsel bozukluklar gözlenmektedir. Demans ise hastaların daha küçük bir bölümünü etkilemektedir. PH’de demans görülme sıklığı %35 olarak bildirilmiştir. Hastalığı 70 yaşından önce başlayanlarda demans görülme sıklığı %9 iken, 70 yaşından sonra başlayanlarda %37 oranında saptanmıştır.

Risk Faktörleri

PH’de demans gelişimi ile ilgili olarak; hastalık başlangıç yaşının ileri olması, özellikle bradikinezi olmak üzere ekstrapiramidal semptomların şiddeti, aile öyküsü, depresyon, levadopaya bağlı psikozun varlığı, psikolojik stres ve düşük sosyoekonomik durum ya da eğitim düzeyi risk faktörleri olarak bildirilmiştir. Başlangıç yaşının ileri olması ve atipik klinik özellikle temel risk faktörleri olarak görülmektedir.

Klinik Özellikler

Parkinson hastalarında bellek, dikkat ve yürütücü işlev bozuklukları ile bilişsel yavaşlama olur. Vizyospasyal becerilerde bozukluk en yaygın olandır. PH ile ilişkili demans, vizyospasyal disfonksiyon ve önde giden davranış semptomları ile ilişkili bir sendromdur. Demansı olmayan olgular da aynı tipte bozuklukları kapsar ama demanslı parkinsonlularda bulgular daha ciddidir.

Vizyospasyal İşlevler

Vizyospasyal işlevler, uzaydaki objelerin pozisyonlarını ayırt etmeyi, bu objeleri uygun mekan çerçevesi içinde birleştirmeyi, bu tür mekanlarla ilgili kavramları gerektiren mental işlemleri yerine getirebilmeyi içermektedir. Vizyospasyal disfonksiyon PH’de çok yaygındır ve entelektüel yetilerin korunduğu ve az motor komponent gerektiren testlerde bile kanıtları bulunabilir. Kategori oluşturma, yanıtın kendiliğinden oluşturulması ve ileri planlama kapasiteleri gerektiren işlevler bozulur. PH’deki vizyospasyal bozukluklardan vizyospasyal fonksiyonda spesifik bir değişiklikten çok santral işleme kaynaklarındaki defisitler sorumludur.

Yürütücü Fonksiyonlar

PH’de yürütücü fonksiyonlar da değişmiştir ve bu fonksiyonların bozukluğu, kognitif bozulmaya işaret eden en erken bulgulardan biridir. Yürütücü fonksiyonlar yeni, rutin olmayan problemin çözüm işlemidir. Bekleme, hedef seçimi, ön planlama ve sonuçları gözlemleme aşamalarından oluşur.

Defisitler, kavram oluşturma ve kural bulma, problem çözme, ayrıntılara girme, planlama ve dikkatini bir yöne kaydırmada bozukluğunu içeren birkaç farklı paradigma kullanılarak demansı olmayan Parkinson hastalarında daha iyi ortaya çıkarılmıştır. Perseveratif hatalar daha az sıklıktayken, güçlükler yeni uyarana dikkati kaydırmaya bağlı olarak ortaya çıkar.

Dikkat

PH’lı hastalar dikkati düzenlemede bozukluk olduğu için çift görev testlerinde (iki farklı görevi eş zamanlı yapmaları istendiğinde) zorlanırlar. Görsel dikkat görevlerinde çeldirici unsurların varlığında PH’lı hastaların kontrol grubundakilere göre dikkatlerinin daha kolay kesintiye uğradığı bildirilmiştir.

Bellek

Parkinsonlu hastalarda birkaç bellek fonksiyonunda bozukluk olabilir. Bellek bozukluğu limbik tipte değildir ve daha çok bellek trasesine ulaşmada güçlüğe bağlıdır. Kısa süreli bellek kapasitesi normal olmasına karşın akılda tutma süresi kısalmıştır. Amnezi olmamakla birlikte multipl bellek içeriğini işlemlemek zorlaşmıştır. Anlamsal ilişkili kelimelerin çağrışımı bozuktur. PH’lı hastalarda olaylara ilişkin materyalin bilinçli toplanması ve direkt ölçümü fonksiyonu ile ilgili açık bellek bozulmuştur. Bellek depolama şifrelemesi sağlam olduğundan otomatik ve örtük bellek sağlamdır.  Demansı  bulunan PH hastalarında, çalışma belleği, uzun dönem bellek, vizyospasyal bellek ve metodlu öğrenme bozulmuştur. Defisitler, yeni bilgiyi öğrenmede bildirilmişse de bellek bozukluğu, Alzheimer hastalığında görülenden farklı bir paternde ve daha az ciddidir.

Dil

PH’de dilde bozulmuş verbal akıcılık temel özelliktir ve Alzheimer hastalığında ortaya çıkandan daha ciddidir. Demansı olan ve olmayan Parkinson hastalarında isimlendirme güçlükleri, spontan konuşmanın azalmış bilgi içeriği, bozulmuş cümle kavrayışı, özellikle kompleks cümlelerin kavrayışında bozulma gibi diğer defisitlerin hepsi Alzheimer hastalığına göre anlamlı derecede azda olsa tanımlanmıştır. PH’da bozulmuş verbal akıcılık, isimlendirme güçlükleri gibi tanımlanmış dil defisitleri, daha çok yürütücü fonksiyon bozukluğu ile ilişkilidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder